bismillahirrahmanirrahim
"eğer pezevenkler ve hırsızlar her zaman ve her yerde mahkum olsalardı masum insanlar tümüyle ve hep masum sanacaklardı kendilerini"
albert camus
dünyanın dengesi diye buna deniyor olsa gerek; tabi varsa ibnenin bir dengesi. "bulamadık ki" der gibi yaşadığına göre insanların çoğu, ben de bunda bir sakınca, bir yanlışlık ve bir samimiyet eksikliği görmüyorum. dengesizlikle ancak dengeye gelebilme meselesi bu. uyuşturucu kullanmak bu yüzden dışarıda kalır; "sistem dışı olduğun için mi illetlere yakınsın, yoksa illetlere yakınlığın sayesinde mi sistem dışısın?" retoriğinin kullanım alanları. bu, asla bir soru değildir. gezegen, sen onu yerinden oynatacak büyüklükte bir kaldıracın olmadığı sürece dönmeye devam edecek; şöyle tutup kulaklarından yörüngenin dışına atamazsın. e o halde, seyre devam etmek, türlü kombinasyonlarla hayatta kalmaya devam etmek, gülmeye devam etmek, kabus görmeye devam etmek, bilgisayar karşısında yalnızlığı daha bir anonim hale sokmak için kasmaya devam etmek, ağızdan adressiz çıkan her laf sonrası yeni bir kullanılmaz iletişim alanı yaratmaya devam etmek, aşkı beklemeye devam etmek, aşktan ümidi kesmeye devam etmek, birini özlemeye devam etmek, birini özlemek istemeye devam etmek, bedenlerin devinişini izlemeye devam etemek, bedenlerden bazılarını düşlere davet etmeye devam etmek, kişisel kronolojinin en nadide parçalarını kamunun kullanım alanına açma konusunda kararsızlığa düşmeye devam etmek; kısaca devam etmek gerek. kimi zaman en zor olan sadece budur işte; yalnızca devam etmek insanüstü bir şeydir. bir insana la chute gibi bir eseri ne yazdırmış olabilir diye çok düşünmüştüm zamanında. yazmak bireysel şeytanlarla uğraşmanın bir yoluysa eğer, şeytanları mümkün olduğu kadar evcilleştirilmesi zor olanlardan seçmek gerek. dedim ya, devam etmek gerek. oh sailor, hadi bakalım...
0 Comments:
Post a Comment
<< Home